Beşiktaş’ta 29 kişinin ölümüyle sonuçlanan gece kulübü yangınında oğlu Efe Demir’i (17) kaybeden acılı baba Adem Demir, oğlunun kendisine “Burada bir şey olsa nasıl çıkarız bilmiyorum.” dediğini ve önlem alınmayan iş yerindeki yangının cinayet olduğunu belirtti.
Gayrettepe Yıldız Posta Caddesi Gönenoğlu Sokak’taki gece kulübünde çıkan yangında yaşamını yitirenlerin akrabaları, Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne gelerek, yakınlarının eşyasını teslim aldı.
Yangında oğlu Efe Demir’i (17) kaybeden acılı baba Adem Demir, çıkışta gazetecilere konuştu.
Oğlunun tadilatını yaptığı mekanda bir şey olmasından korktuğunu vurgulayan Demir, iş yerinin ihmalleri olduğunu ve kimin ihmali varsa gerekli cezaların verilmesini istediklerini söyledi.
Acılı baba, şunları dile getirdi:
“Efe o gün orada çalışıyordu. Mobilya dekorasyon üzerine oraya montaja gitmişlerdi. Burası ihmallerin olduğu bir mekan. Karakolda da gerekli ifademizi verdik. Gerekli işlemlerin yapılacağını umuyoruz. Gerekli cezanın verilmesini istiyoruz. Ben 17 yaşında evladımı toprağa koydum. Efe’yle hayallerim vardı. Geleceğe dönük planları vardı. Meslek sahibi olmak istiyordu. Dışarıdan okulunu okuyordu. ‘Hem okuyup hem çalışayım baba. Bir meslek sahibi olayım. İleriye dönük yapacaklarımızı planlarız. Ona göre yolumuza bakarız.’ diyordu ama olmadı. O mekan onlara mezar oldu. 29 kişiye mezar oldu. Bu yangınla alakalı kimin ihmali varsa, kişi veya kişiler, o mekanın sahipleri veya işçilerin, gerekli cezayı almasını istiyoruz. Bu konunun sonuna kadar takipçisiyiz. Şu anda 11 kişi gözaltında. Babası olarak olayın arkasındayım. Çünkü, bir evlat kolay yetişmiyor. O benim ilk göz ağrımdı. 17 yaşında kendi elimle toprağa verdim. Bunun hesabını öyle ya da böyle soracağım.”
“Fizik olarak ayaktayım, ruhen çökmüş durumdayım”
Oğlunun mekanda bir aksilik olacağından korktuğunu kendisine söylediğini aktaran Demir, “Üç ya da dördüncü günüydü. ‘Baba, eksi 2. kattayız, Allah korusun bir şey olsa çıkamayız.’ diyordu. Buranın bayrama kadar yetiştirilmesiyle ilgili de galiba biraz baskı yapıyorlarmış. Orada birden çok firma çalışıyordu. Maalesef mezar oldu. 29 kişiye mezar ettiler orayı.” ifadelerini de kullandı.
Baba Demir, yangının ilk anlarında oğlunun, ustası Ercan beyle olduğunu ve bir kahramanlık yaptığını dile getirerek, “Yangın tüpünü alıp, geliyor. O yangını tüpünü alıp geldiğinde, yaşı küçük olduğu için ustası, ‘Çıkın buradan.’ diyor. Orada yanıcı maddeler, elyaflar var. Duman bir anda kaplıyor. Üç tane çıkış kapısının ikisi kapalı. Eksi 2. kattan da çıkamıyorlar. Orada yaşanan karmaşada da çıkamamışlar. Efe bana, ‘Burada Allah korusun bir şey olsa nasıl çıkarız bilmiyorum.’ diyordu. İçine mi doğdu artık bilmiyorum. Geride kalan 28 kişiyle çıkamadılar. Yani fizik olarak ayaktayım, ruhen çökmüş durumdayım.” şeklinde konuştu.
“Müdahale etseler belki söndürürlerdi”
Yangını cinayet olarak adlandıran Demir, “Yangın tüplerinin bir tanesinin çalışmadığı söyleniyor. Aslında 2 tane yangın tüpü var, biri geliyor ve çalışıyor. Onu da Efe getirmiş zaten. Ailelerden diğer tüpün de çalışmadığını duydum. Küçük ebatla başladığında yangın tüpleri de çalışsa, müdahale etseler belki söndürürlerdi.” görüşünü sundu.
Orada kaynak yapıldığı ve tutuşma gerçekleştiğine dikkati çeken Demir, “Yalıtım yapıldığı için her tarafı elyaf dolu. Buranın daha itfaiye raporu çıkmadı. Mekanda yangın söndürme sistemi yok, kaynak gazının çıkması için havalandırma sistemi yok. Kaynak gazının dışarıya atılabilmesi için vantilatör sisteminin kurulması gerekiyor ama böyle bir şey yok. Bakın cinayet bu. Başka hiç bir şey değil, cinayet. Bu yangın, 29 kişinin cinayetidir” şeklinde konuştu.